Sürdürülebilirlik Nedir?
Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını kendi başına karşılama yeteneğine zarar vermeden ihtiyaçların karşılanmasına sürdürülebilirlik adı verilmektedir. Bu kavramda kaynakların sınırlı olduğu bilinmelidir. Ek olarak kaynakların nasıl kullanılacağının uzun vadede değerlendirilmesi anlamını da taşımaktadır.
Kelime anlamı sürekli var olma yeteneği olan sürdürülebilirlikte üç temel unsur bulunmaktadır. Ekonomik, sosyal ve çevresel olarak ele alınan bu kavramda dünyanın devamlılığı ve bu yeteneğini sürdürebilmesi için bu üç faktörün şartlarına uyulması gerekmektedir.
İnsanların hayatlarını devamlı olarak sürdürebilmesi amacıyla gelecek nesillerin haklarına saygılı olması gerekir. Yapılan pek çok araştırma henüz sürdürülebilirlik kavramına uyum sağlanmadığını da göstermiştir. Örneğin bir araştırmada dünya kaynaklarının kullanımı %75 oranında artmıştır. Bu rakam 2023 yılına kadar olan süreyi içermektedir. Bu kavram çevrenin ve doğal kaynakların gelecek nesiller için korunması amacıyla geliştirilmiştir. Fakat kirliliğin artması, kaynakların verimli kullanılmaması ve küresel ısınma ile beraber gelecek nesillerde yaşamın çok daha zor olacağı anlaşılmaktadır.
Sürdürülebilirlik Ne Demek?
Tarihte ilk defa 1983 yılında Birleşmiş Milletler ’in ‘Ortak Geleceğimiz’ raporunda yer verilen bu kavramı en basit tanımı şu şekildedir; Diğer canlıların hem bugün hem de gelecekteki yaşam standartlarını tehlikeye atmadan üretim yapmaktır. Aslında çok geniş bir kavram olan sürdürülebilirlik birtakım ilkelerden oluşmaktadır.
Sürdürülebilir ekonomi anlayışında kaynakların eşit paylaşımı ve yeteri kadar tüketimi vardır. Aşırı tüketilen kaynaklar hem gıda hem de madenlerin bitmesine neden olabilir. Çevre anlayışında ise kaynakların sınırsız olmadığı ilkesi vurgulanmaktadır. Ayrıca üretim yapmak için harcanan kaynakların ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılması gerekmektedir. Sosyal sürdürülebilirlikte de insan haklarında ayrım yapmadan tüm toplumların korunması ele alınmaktadır. Sosyal adalet, elektrik, su, ulaşım, güvenlik, sağlık ve eğitim gibi kavramlar, sosyal sürdürülebilirlik konuları olarak sıralanmaktadır.
Temelde sürdürülebilirlik kriterleri dört farklı şekilde ele alınır. Yönetişim, dünya, refah ve insan kavramlarının ele alındığı bu süreçte, kriterlerin açıklamaları aşağıdaki gibidir;
- Refah: Dünyadaki tüm insanların tatmin edici bir yaşam sürmesi başta olmak üzere teknolojik, sosyal ve ekonomik olarak doğayla uyum içinde olması amaçlanır. BM’nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma gündemi de refah kriterini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Ayrıca insanlarla beraber ekonomiler de gelişiyor. Bu gelişim aslında tüm sorunlara karşı dayanabilecek seviyede olmalıdır. İnsanlara daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamayı amaçlayan refah kriteri haliyle en önemli unsur olarak kabul ediliyor.
- İnsan: İnsan kriteri, toplumdaki insanların geliştirilmesini ve korunmasını amaçlayan bir unsurdur. Beslenme, eğitim ve sağlık sektörüne yapılan yatırımlar, hizmetlere sorunsuz erişim ve bilgi gibi konular insan çatısı altında ele alınır. Ayrıca iş konusunda ise insan sermayesine her zaman saygı duyulmasını amaçlar.
- Dünya: İnsanlar için tehdit oluşturan unsurlar olan su, hava ve toprak kirliliği ile gıda zincirindeki kimyasalları konu edinir. Kriterde ise çevresel riskleri ele alır. Aynı durum iş dünyasında da geçerlidir. Sürekliliğin sağlanması adına çevreye olan tüm zararlı etkinlerin ortadan kaldırılması amaçlanır. Ayrıca olumsuz etkilerin azaltılması amacıyla bilimle hareket etmeyi tavsiye eder.
- Yönetişim: Toplumsal ve finansal performansı daha uyumlu hale getirerek uzun vadeli değer elde etmeyi konu edinir. Sürdürülebilir kalkınmada demokratik yönetişim başta olmak üzere kurumların şeffaf ve yasalara uygun hareket etmesi amaçlanır.
Sürdürülebilirlik amaçları da bu kapsamda önemlidir. BM üye devletleri tarafından kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi kapsamında dünyamız ve insanlar için ortak bir plan tasarlanmıştır. Ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğin dengelenmesini ele alan bu plan ile beraber sürdürülebilirlik amaçları aşağıdaki konuları kapsamıştır;
- Amaçlar için ortaklıklar kurulması
- Güçlü kurumlar
- Adalet ve barış
- Karasal yaşam
- Sudaki yaşam
- İklim eylemi
- Sorumlu tüketim
- Sorumlu üretim
- Sürdürülebilir topluluklar
- Sürdürülebilir şehirler
- Eşitsizliklerin azaltılması
- Yenilikçilik
- Sanayi ve alt yapı
- İnsana yakışır ekonomik büyüme
- Temiz enerji
- Erişilebilir enerji
- Temiz su
- Toplumsal cinsiyet eşitliği
- Kaliteli eğitim
- Kaliteli yaşam
- Sağlıklı yaşam
- Yoksulluk ve açlığa son
Bu amaçların maddeler halindeki temel içerikleri ise şu şekildedir;
- Küresel çapta ortalıkların oluşturulması, teknoloji transferleri, finansmanlar ve kapasite geliştirme konularında iş birliğinin teşviki
- Kapsayıcı ve barışçıl bir toplum teşviki
- Kurumların güçlendirilmesi ve adaletin sağlanması
- Ekosistemlerin restorasyonu ile beraber biyolojik çeşitliliğin korunması
- Çölleşmenin önlenmesi, karasal ekosistemlerin korunması
- Okyanus ve denizlerin sürdürülebilir kullanımının sağlanması
- İklim değişikliği başta olmak üzere tüm çevresel tehditlere karşı mücadele edilmesi
- Sürdürülebilir üretimin teşvik edilmesi
- Sürdürülebilir, dayanıklı ve uygun kalkınma ortamlarının hazırlanması
- Sanayi alt yapısında sürdürülebilirlik ilkelerine göre hareket etmek ve gelişimini sağlamak
- Tüm insanlar için temiz ve uygun enerji imkânlarını sağlamak
- Kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliliğinin sağlanması
- Tüm insanların sağlıklı bir hayat sürmesini sağlamak ve daha iyi yaşam standartlarına teşvik etmek
- Tüm insanlar için yoksullukla mücadele etmek
- Tüm insanlar için açlıkla mücadele ederek en iyi beslenme imkânları sunmak
Günümüzde doğayı tam korumadan sürekli kaynakların tüketimi söz konusudur. Bu durum insanlık olarak ilerlemeye engel teşvik ederken dünya genelinde yaşanan balık ölümleri veya orman yangınları da doğaya ne kadar zarar verildiğini gösteriyor. Bunlarla birlikte tüketim çılgınlığı devam ederken günlük ortaya çıkan atıkların artık farkına varılması önemlidir. Farkındalıkların gelişmesi haliyle sürdürülebilirlik açısından çok daha önemli bir yere sahiptir. En önemlisi de küresel ısınmadaki ani yükselişlerin sebepleri olan nüfus artışı, kirliliğin artması, karbon emisyonu gibi faktörlerin her geçen gün daha fazla etkisini artırmasıdır. Sürdürülebilirlik tam da bu noktada devreye girerek yaşam tarzının değişmesi ve çevreye olan saygının artırılmasını amaçlar.
Sürdürülebilirlik için yapılması gerekenler sıralanmaktadır. Öncelikle açlık, eşitsizlik, kuraklık ve iklim değişikliği gibi sorunların küresel düzeyde ele alınması önemlidir. Bu kapsamda sürdürülebilir kalkınma teşvik edilebilir. Birleşmiş Milletler bu süreçte bir yol haritası yayınlamış ve üye ülkeler tarafından onay almıştır. Bu amaçlarda ülkeler başta olmak üzere idareler, işletmeler ve dünyadaki tüm bireylerin aktif katılımı amaçlanmıştır. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının devreye alınması için yapılması gerekenlere bakacak olursak;
- İş dünyasında ayın en iyi çalışanına ödül sistemi birçok yerde uygulanmaktadır. Bu süreçte sorumlu tüketim ve sorumlu üretimi desteklemek amacıyla çevreye daha duyarlı olan bireylere ödül sistemi getirilmelidir.
- Muhtaç olan bireylere büyük çaplı bir yardım faaliyeti başlatılabilir.
- Dünya üzerinde ciddi sorunlara neden olan plastik kullanımının azaltılması gerekir. Özellikle de ticari faaliyetler sonucu plastik şişe ve plastik poşetlerin yaygınlaştığı bilinir. Bu durumu engellemek sudaki yaşama olumlu katkıda bulunacaktır.
- Kentlerde yaşayan insan sayısı her yıl artmaktadır. Şehirlerin sürdürülebilirliği elbette insanların gelecekteki yaşamı için önemli bir yere sahiptir. Bu süreçte toplumların biyoyakıt, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapması önemlidir.
- İşletmeler işçi haklarını her zaman desteklemelidir. Bu kapsamda sürdürülebilir çevre uygulamalarını teşvik ederek tüm yolsuzluklara karşı mücadele içinde olmalıdır.
- İş yeri ortamında sağlıklı ve kaliteli yaşama daha fazla özen gösterilmelidir. Bu süreçte ekonomi eğitimleriyle beraber spor programları başlatılabilir.
- Günümüz işletmeleri su israfında neredeyse ilk sıradadır. Bu yüzden su tasarrufu kampanyası başlatılarak farkındalık yaratılabilir.
Sürdürülebilirlik Nedir Akademik?
Akademik olarak sürdürülebilirlik; Proaktif ve aktif bir yapıda olan bu kavram, ekosistemin ve toplumların herhangi bir sistemde işlerini bozulmadan ve kesintisiz olarak devam ettirme yeteneğidir. Aynı zamanda sürekliliği bulunan bir sistemde işlerin bozulmadan, aşırı tüketime başvurmadan ve ana kaynaklara ciddi oranda yüklenmeden devam ettirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Kuşakların bir önceki dönemden gördüğü veya edindiği değerleri, diğer kültürlerle etkileşim halinde olarak ve yenilerini de ekleyerek aktarma gibi bir görevi bulunmaktadır. Birçok alanda kullanılan sürdürülebilirliğin asıl amacı, kullanım alanında yer alan kaynakların korunmasını sağlamaktır. Çevre bilimi ve yönetimi, hukuk, politika, iktisat, işletme yönetimi ve sosyal adaleti birleştiren önemli bir kavram olmakla beraber demokrasi, hak ve dürüstlük gibi toplumsal kavramları da içeriğinde barındırır.
Akademik anlamda bu kavramın ilk ortaya çıkışı 1987 yılına dayanmaktadır. Brundtland Raporu kapsamında yapılan tanımda; gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını sorunsuz karşılayabilmelerini tehlikeye sokmadan tüm kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma olarak dile getirilmiştir. Bu raporun temel prensibine baktığımızda; karar alma aşamasında bir ülkedeki yurttaşların katılımının sağlamak için politik sisteme ihtiyaç vardır. Kendine yeterliliği temel alan ve tüm bilgilerin uygulanması adına ekonomik sistem, yaşanan sorunlardan kaynaklı sorunlar için ise sosyal sistem temellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Üretim sisteminde sürekli yeni çözüm arayışı, teknik sistemde ticaretin sürdürülmesi ve son olarak uluslararası sistemde esnek bir yönetim sisteminin olması gerektiği vurgulanmıştır.
Brundtland raporu 3 temel amaçta özetleyecek olursak;
- Bireyler ile beraber gönüllü kuruluşların, hükümetlerin, enstitülerin ve iş çevrelerinin bu konuya ilgisinin artırılması
- Sorunlarla ilgili gerekli olan değişimleri gerçekleştirecek etkili politika yönetimlerinin önerilmesi
- Kalkınma ve çevre sorunlarının tekrar incelenerek bunlarla ilgili gerçekçi önerilerde bulunulması amaçlanmıştır.
Sürdürülebilirlik Endeksi Nedir?
Dünya borsalarında olduğu gibi Türkiye borsasında (BİST) endeksler kullanılmaktadır. Tanım olarak endeks, birden çok hisse senedinin bulunduğu bir gösterge biçimidir. Bu endeksler hisselerin büyüklüğüne göre hesaplanmaktadır. Örnek olarak BİST 100 Endeksi, ülkemizdeki piyasalarda işlem hacmi en yüksek olan ilk 100 hisse senedini içerir.
Borsa işlemlerindeki sürdürülebilirlik endeksi, firmaların çevresel, sosyal ve ekonomik alanda ne tür aksiyon aldıklarını gösteren bir ölçüt olarak ele alınır. Faaliyet süreçlerinde yalnızca maddi olarak değil; güvenlik, sağlık, çevresel sorunlar, iklim değişikliği ve insan hakları gibi faktörleri de ele alması gereken şirketler sürdürülebilirlik endeksine dahildir.
BİST Sürdürülebilirlik Endeksi, 2014 yılında devreye alınmıştır. İşlem kodu XUSRD olan bu endeks, BİST 30 endeksinde yer alan firmaların değerlenemeye alınmasıyla oluşturulmuştur. Şirketlerin bu kapsamda endekslenmesi aslında gönüllülük esasına dayanır. Bu endekste yer almak için;
- Kategori notlarından minimum 8 tanesi en düşük 26 olmalıdır.
- Her bir ana başlık notunun minimum 40 olması gerekir.
- Genel sürdürülebilirlik notu ise 50 olmalıdır.
Bu endeks, yılda bir defa uygulamaya alınan sürdürülebilirlik değerlemesiyle oluşmaktadır. Ayrıca kamuya açık verilerin toplanmasıyla oluşan bu kavramda şirketlerin sağladığı veriler ölçülür. Yönetişim, sosyal ve çevresel alandaki notlar ile genel not ortaya çıkarılır. Uyumsuzluk notunun belirlenmesi için firmaların çevre, ekonomi ve bu konulardaki negatif gelişmeleri takip edilir.
Firmalar sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını göstermek amacıyla ESG kriterine önem gösterir. Bu sayede küresel anlamdaki duyarlılığı da paylaştıklarını gösterirler. Yine markalar sürdürülebilir bir hayata katkıda bulunduklarını göstermek için ESG skorunun hesaplanma aşamasında bazı kriterlere göre değerlendirilir. Bunlar;
- Çevresel Kriterler: Kaynak kullanımları, inovasyon, sera gazı emisyonlarını içerir.
- Sosyal Kriterler: Topluluk etkisi, çalışan ilişkileri, ürün ve servis sorumluluğu ile insan haklarını ele alır.
- Kurumsal Yönetim Kriterleri: Bu süreçte paydaşlarla iletişim, yönetim yapısı ve kurumsal sosyal sorumluluk gibi ilkeler ele alınır.
Şirketler içi BİST sürdürülebilir endeksinde yer almanın bazı faydaları olacaktır. Bunlar;
- Yatırımcı iletişimi
- Marka itibarının sağlanması
- Tanınabilirlik
- Karşılaştırılabilirlik
- Risk yönetimi
- Rekabet avantajları
- Yatırım alma fırsatları şeklinde sıralanmaktadır.
Sürdürülebilirlik Raporu Nedir?
Sürdürülebilirlik raporu, şirketlerin faaliyet ve projelerinin hem insan hem çevreye zarar vermeyen kaynakları, dengeli bir şekilde kullanacak çalışma sistemine sahip olduğunu gösteren raporlardır. Bu raporlama firmaların yalnız çevresel problemlerdeki sorumluluklarını anlamak için değil, mevcut riskleri belirleyerek katılım süreçlerini sorunsuz bir şekilde yönetmelerini sağlar. Ayrıca riskleri fırsatlara dönüştürmek açısından çok önemli bir yere sahiptir. Şeffaf bir şekilde paylaşılan bu raporlar ayrıca şirketlerin gelişme ve kâr hedeflerine ulaşmada önemli bir kriterdir.
Sürdürülebilirlik raporu tek başına bir rapordan oluşmaz. Birçok kuruluş tarafından yayınlanan farklı standartlar eşliğinde hazırlanır. Ayrıca standartların değişiklik gösterdiği unutulmamalıdır. Fakat temelde şirketin çevre politikaları, yaşam şartları, insan hakları ve kaynak kullanımı gibi ölçüler baz alınır. Bu raporların hazırlanmasında uluslararası geçerliliğe sahip standartları belirleyen 3 ana faktör bulunuyor. Bunlar;
- Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Standardı (OECD)
- Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC)
- Küresel Raporlama Girişimi (GRI)
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü farklı alanlarda standartlar belirlemiştir. Kurum, ülke, şirket ve şehir gibi faktörleri baz alır ve raporlamalar yapar. Bu örgüt ayrıca kurumsal sürdürülebilirlik kapsamında yeşil büyümeyle ilgili konu başlıkları hazırlamaktadır. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi yöntemlerinde ise şirketin sosyal sorumluluk politikalarını benimseyen ilkeler bulunmaktadır. Çevre ve yolsuzlukla mücadele, insan hakları ve işçi hakları gibi başlıkları ele alır.
Küresel Raporlama Girişiminde ise çok daha kapsamlı konular ele alınmaktadır. Kentleşme, enerji kullanımı, sanayileşme ve nüfus artışı gibi konularda iyileştirmeleri teşvik eder. GRI standartları ayrıca dün dünyada en çok başvurulan raporlama sistemi olarak tanımlanır. Sistemin başlıklarına bakacak olursak;
- Evrensel Standartlar: Tüm kuruluşlar için geçerli olan kuralları içerir. Yönetim yaklaşımı, genel açıklamalar ve kuruluş gibi bilgiler yer alır.
- Ekonomik Standartlar: Kuruluşların ekonomik konulardaki etkilerini ele alır. Bu süreçte satın alma, rekabete karşı davranışlar, yolsuzlukla mücadele, dolaylı ekonomik etkiler, ekonomik performans ve Pazar varlığı gibi başlıklar incelenir.
- Sosyal Standartlar: Sosyoekonomik uyum, müşteri gizliliği, müşteri sağlığı, tedarikçi sosyal değerlendirme, kamu politikası, insan hakları değerlendirmesi, yerli halkların hakları, güvenlik süreçleri gibi konuları içerir. Ayrıca istihdam, ayrımcılık yasağı, eğitim ve öğretim, iş sağlığı ve güvenliği, çocuk emeği, zorunlu çalışma gibi etkiler sosyal standartlar başlığı altında incelenir.
İyi bir sürdürülebilirlik raporu;
- Yenilikçi yaklaşımlarda bulunabilmeli
- Risk yönetimine hızlı yanıt verebilmeli
- Ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlardaki gelişmeyi amaçlamalı
- Bütünlük ilkesiyle desteklenmeli
- Anlaşılabilir olmalı
- Kıyaslanabilir ve şeffaf olmalı
- Öncelikleri belirleyerek ayrıntılı veri toplamalıdır.
Sürdürülebilirlik raporu hazırlanırken;
- En geniş şekilde değerlendirme yapılmalı
- Sadece pazarlama unsuru olarak değil, gerçekten değerlendirme amaçlı olmalı
- İtibar için yapılmamalıdır.
Sürdürülebilirliğin Üç Temel Unsuru Nedir?
Sürdürülebilirliğin üç temel unsuru; ekonomik, çevresel ve sosyal faktörlerdir. Bu kapsamda;
- Ekonomik Unsurlar: Maliyetlerin azaltılması, müşteri memnuniyeti, kalite ve özvarlıkların etkin bir şekilde kullanılmasını amaçlar.
- Çevresel Unsurlar: Doğal kaynakların korunması, atıkların azaltılması, salınımların azaltılması ve enerji verimliliği gibi konuları ele alır.
- Sosyal Unsurlar: Paydaşlarla güçlü ve devamlı ilişkilerin kurulması, sağlık ve güvenlik, kanun ve yönetmeliklere uyum ile toplum üzerinde en az olumsuz etki gibi faktörlere dayanmaktadır.
Ekonomik sürdürülebilirlik için önerilen bazı stratejiler bulunmaktadır. Bunlar;
- Yerel Ekonomi Desteği: Hediye ekonomisi ve yerel para birimleri gibi stratejileri içerir. Bu sayede yerel ekonominin güçlendirilmesine katkıda bulunur.
- Etik Tedarik Zincirleri ve Sosyal Sorumluluk: İşletmelerin topluma katkıda bulunma sorumluluklarını ifade etmektedir. Adli çalışma koşulları sağlamak ve yerel topluluklarla işbirliği yapmak bu süreci destekler.
- Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Modelleri: Bu modeller doğal kaynakların korunmasını amaçlarken aynı zamanda çevresel etkilerin azaltılmasını hedefler.
- Teşvikler: Çevre dostu teşvikler işletmelerin çevresel etkilerini azaltmak için tasarlanmaktadır.
- Yeşil Teknolojiler: Çevreye duyarlı ve dost olan enerji verimliliği sağlayan üretim yöntemlerini kapsar.
- Döngüsel Ekonomi Modeli: Bu ekonomi modelinde kaynakların verimli kullanımı teşvik edilir. Ayrıca işletmeler ürünlerin ömrünü uzatmak amacıyla geri dönüşüm, yeniden kullanım ve tamir gibi süreçleri entegre eder.
Çevresel sürdürülebilirliğin kapsadığı alanlara bakacak olursak;
- İklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere karbon salınımının azaltılmasını amaçlar.
- Atık yönetimiyle birlikte geri dönüşümü teşvik eder.
- Doğal kaynakların korunmasını amaçlar.
- Ekosistemlerin korunmasını ve biyoçeşitliliğin desteklenmesi konusunda devreye girer.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılmasını teşvik eder.
- Temiz toprak, su ve hava kalitesinin sağlanmasını amaçlar.
Sosyal sürdürülebilirliğin temel unsurları ise şu şekildedir;
- İnsan hakları ve adalet
- Katılım ve demokrasi
- Sosyal bütünlük
- Eşitlik
- Yaşam kalitesi
Yorum Yapın