Loading
karbon vergisi görsel

Karbon Vergisi Nedir?

Karbon vergisi en kısa tanımıyla hükümetler tarafından devreye alınan çevre vergisi olarak bilinir. Bu verginin alınma amacı, atmosfere bırakılan karbondioksit ve sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Asıl hedefi doğal gaz, petrol ve kömür kullanımıyla ortaya çıkan karbon emisyonlarıdır. Bireyleri daha düşük karbon salınımı yapan kaynaklara yönlendirmek için alınan karbon vergisi ayrıca çevreye verilen zararın maliyetini düşürmek amacıyla uygulanır.

 

Karbon vergisinin belirli bir işleyişi bulunur. Fiyat tabanlı yaklaşımda, karbondioksit salınımında her 1 ton için belirlenen sabit vergi uygulanır. Miktar tabanlı yaklaşımda ise karbon emisyonlarının belirli bir sınırın üzerine çıkması beklenir. Birçok avantajı bulunan karbon vergisi ilk olarak çevreyi korur. Çünkü emisyonları azaltarak iklim değişikliğini ve küresel ısınmayı azaltır. Ayrıca daha temiz teknolojilere teşvik eder. Firmaları yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendiren karbon vergisi ek devlet geliri de oluşturmaktadır.

 

Karbon Vergisi Uygulayan Ülkeler

 

Günümüzde karbon vergisi uygulayan pek çok ülke vardır. Bu ülkeler sera gazı emisyonunu azaltmak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek adına vergiyi devreye almıştır. Bu ülkeler ve verginin devreye alındığı tarih bilgileri aşağıdaki gibidir;

 

  • Güney Afrika: Bu ülkede karbon vergisi 2019 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Ton başına 8 ABD doları vergi tutarı bulunur.
  • Almanya: 2021 yılında alınmaya başlanan karbon vergisi ton başına 25 Euro olarak belirlenmiştir. 2025 yılında bu rakamın 55 Euro şeklinde güncelleneceği tahmin ediliyor.
  • Japonya: 2012 yılında alınmaya başlanan karbon vergisi tutarı ton başına 3 ABD dolarıdır.
  • Şili: 2017 yılında karbon vergisi uygulaması devreye alınmış ve ton başına 5 ABD doları şeklinde uygulanmaktadır.
  • İrlanda: 2010 yılından beri karbon vergisi alınır. Ton başına 48 ABD dolarıdır
  • Birleşik Krallık: 2013 yılından günümüze kadar karbon vergisi alınırken vergi tutarı 25 ABD dolarıdır.
  • Kanada: 2019 yılında başlayan karbon vergisi uygulaması ton başına 50 Kanada doları olarak alınıyor.
  • Finlandiya: 1990 yılından beri alınan karbon vergisinin miktarı ton başına 60 ABD dolarıdır.
  • Norveç: Finlandiya gibi karbon vergisi alınma tarihi eskiye dayanan Norveç, 1991’den beri bu vergiyi ton başına 20 ile 70 ABD doları arasında almaktadır.
  • İsveç: Dünyanın en yüksek karbon vergisini alan İsveç, 1991 yılından günümüze kadar uygulamayı sürdürmüştür. Vergi miktarı ise ton başına ortalama 130 ABD dolarıdır.

 

Karbon Vergisi Ne Zaman Uygulanacak?

 

Karbon vergisinin tam olarak ne zaman devreye alınacağı, ülkelerin kendi yasal düzenlemelerine ve iklim politikalarına bağlıdır. Pek çok ülke zaten bu uygulamayı başlatırken bazı ülkelerde alınan kararlar neticesinde tarih bilgileri paylaşılmıştır. Japonya, Finlandiya, İrlanda, Norveç, İsveç, Kanada, Şili, Güney Afrika ve Almanya bu vergiyi alırken AB tarafından alınan karara göre 2026 yılında devreye alınacağı aktarılmıştır. Emisyon Ticaret Sistemi ile birlikte karbon fiyatlandırma uygulamasını devreye alan Avrupa Birliği, üye dışındaki ülkelerde de vergi başlatmayı amaçlamaktadır. ABD bu konuda henüz net bir karar almamışken Çin ise emisyon ticaret sistemi üzerinden kademeli olarak uygulamaya geçebileceğini aktarmıştır.

 

Karbon vergisinin yaygınlaştırılması için bazı hedefler belirlenmiştir. Buna göre Almanya 2025, Kanada ise 2030 yılına kadar vergiyi kademeli olarak artıracaktır. Buradaki amaç 2030 yılına kadar karbon nötrlük hedeflerini ülke bazında tutturmaktır. Haliyle verginin daha büyük çapta uygulanması beklenmektedir.

 

Karbon Vergisi Kimler Tarafından Uygulanır?

 

Karbon vergisi genelde çevre otoriteleri ile hükümetler tarafından uygulanmaktadır. Bu verginin asıl amacı, karbon emisyonlarını azaltmaktır. Uygulama alanı geniş olmakla beraber birçok sektörü doğrudan etkileyebilir. Ayrıca fosil yakıtları kullanan taraflara yönelik olabilen bu vergi emisyon üreten tarafları da ilgilendirir. Ulusal düzeyde hükümetlerin yasalarla belirlediği karbon vergisi, çevre koruma amaçları doğrultusunda şekillenir. Örnek olarak Kanada, Norveç ve İsveç gibi ülkeler karbon vergisini yasallaştırmış ve devreye almıştır.

 

Yerel ya da bölgesel düzeyde de karbon vergisi uygulanabilir. ABD’nin bazı eyalet ve şehirleri kendi karbon fiyatlandırma uygulamalarını yürürlüğe koymaktadır. Uluslararası kuruluşlardan olan Avrupa Birliği de karbon vergisine liderlik edebilir. Örneğin AB, ETS yani Emisyon Ticaret Sistemi üzerinden üye ülkeler için karbon fiyatlandırma sistemi uygulamaktadır. Ek olarak sınırda karbon vergisi gibi yeni düzenlemelerin yapıldığı da biliniyor.

 

Karbon vergisinin uygulandığı sektörler de çok çeşitlidir. Özellikle salınıma sebep olan fosil yakıt kullanan sektörler ile beraber büyük enerji tüketicilerine uygulanmaktadır. Bu sektörler ve açıklamaları aşağıdaki gibidir;

 

  • Ormancılık ve Tarım: Karbon salınımına sebep olan tarım ve ormancılık faaliyetleriyle uğraşan bazı ülkeler karbon vergisine tabi tutulabilir.
  • Sanayi: Bu sektörde yer alan kimya, çimento, demir – çelik endüstrisinin yoğun olduğu ülkeler karbon vergisi kapsamındadır.
  • Enerji: Fosil yakıtlar sayesinde enerji üretimi gerçekleştiren firmalardan karbon vergisi alınabilir.
  • Ulaşım: Deniz, hava yolu ve otomobil araç endüstrisinde fosil yakıt kullanımı fazladır. Haliyle bu sektörlerden de karbon vergisi alınabilir.

 

Ülke bazlı bakıldığında bazı bölgelerde birey ve hanelerden de karbon vergisi alınabilir. Evde doğal gaz kullananlar ya da araç sahipleri bu vergi kapsamına dahil olabilir. Vergi ithalat sırasında ya da üretim aşamasında alınmaktadır. Bu uygulama sayesinde karbon emisyonu arttıkça maliyetler yükselecektir. Sonuç itibariyle bireyler ya da şirketler artık çevreci politikalar yönelecek ve teşvik edilecektir.

 

Türkiye’de Karbon Vergisi

 

Ülkemizde karbon vergisi gündemde olan konulardan biridir. Fakat doğrudan vergi uygulamasına geçildiği söylenemez. Ülkemizin elbette karbon emisyonları hakkında bazı düzenlemeleri ve karbon fiyatlandırmaya yönelik hedef ve planları bulunur. Mevcut durumlar ve yaşanabilecek gelişmeler şu şekildedir;

 

  • 2021 yılında Türkiye’de Yeşil Mutabakat Eylem Planı açıklanmıştır. Bu plana göre nötr karbon hedeflerine ulaşmak amacıyla tarım, enerji, sanayi ve pek çok sektördeki karbon salınımlarını azaltacak politikalar geliştirilecektir. Haliyle karbon vergisi uygulamalarının da buna göre henüz değerlendirildiği anlaşılabilir.
  • İklim Kanunu taslağı üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Bu taslağın ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon fiyatlandırması gibi konuları içermesi bekleniyor.
  • Ülkemizde doğrudan karbon vergisi uygulanmamaktadır. Fakat iklim değişikliğiyle mücadele konusunda enerji vergi sistemleriyle birlikte bazı çevresel vergiler alınmaktadır. Söz konusu vergiler karbon salınımını azaltmayı amaçlayan vergilerdir.
  • MTV ile beraber araçlar emisyon oranına göre vergilendirilir. Bu da çevreyi korumayı amaçlayan bir vergi türü olarak kabul edilmektedir.
  • 2021 yılında Paris Anlaşması yapılmış ve ülkemiz tarafından da bu anlaşma onaylanmıştır. Anlaşmaya göre sera gazı emisyonlarının azaltılması amaçlanmaktadır. Ayrıca Türkiye 2030 yılına kadar emisyonları %21 oranında azaltma hedefine sahiptir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla karbon fiyatlandırma politikasının uygulanabileceği öngörülmektedir.

 

Ülkemiz Avrupa bölgelerine yüksek karbon emisyonlu ürünler ihraç etmektedir. Bu yüzden CBAM uygulaması üzerinden Türkiye’nin emisyonu azaltmaya yönelik daha hızlı adım atmasını beraberinde getirebilir. Ayrıca bu durum yerel politikaların geliştirilmesiyle beraber karbon vergisini de devreye alabilir. CBAM, Avrupa Birliğinin sınırda karbon düzenlemesi uygulamasıdır. AB üye ülkelerine ithal edilen çimento, elektrik, alüminyum ve gübre gibi karbon içeriği yüksek olan ürünlere ek maliyet getirebilen bu tür uygulamaların 2030 yılına kadar devreye alınması mümkün olabilir.

paylaş

Yorum Yapın