Loading
Sera Etkisi Nedir

Sera Etkisi Nedir?

Sera etkisi, Dünya’dan uzaya doğru yayılan kızılötesi ışığın bir kısmının geri yansıtılması ve Dünya’nın ısınmasına neden olması durumudur. Dünyamız sadece güneş ışınlarından değil, Güneşten gelen ışınların Dünya’nın yansıtmasıyla da ısınmaktadır.

 

Gezegenimizden yansıyan ışınlar metan gazı, su buharı, kardondioksit ve atmosferde bulunan diğer gazlar sayesinde tutunmaktadır. Diğer bir tanımla, Güneşten yansıyan ışınların, Dünya’daki gazlar tarafından tutulması da sera etkisidir.

Son 10 yılda ekosistemin farklı ölçeklerde işlemesi, birtakım sorunları beraberinde getirmiştir.

 

Binlerce yıldır düzenli bir sistemle işleyen doğanın son dönemlerde çok sayıda doğal afet ve anormal olayları beraberinde getirdiği görülmektedir. Bu kapsamda iklim değişikliği, sera etkisi ve küresel ısınma gibi kavramlar hayatımıza girmeye başlamıştır. Uzun vadede canlıların yaşamı için riskli olan iklim değişikliği aslında sera etkisinin de bir sonucu olarak ele alınabilir. Bir diğer tanımla sera etkisi, Dünya’nın ısıyı uzaya salmak yerine sera gibi içerisinde tutması ve ısının artması halidir.

Sera Etkisi İyi mi?

Küresel ısınmayı tetikleyen sera etkisine sebep olan birçok faktör bulunur. Endüstriyel alanlardaki faaliyetler ve bireysel birçok aktivite, atmosferde yer alan Güneş ışınını tutucu gazların miktarının artmasına neden olmaktadır. Öte yandan sera etkisine neden olan faktörler;

 

  • Parfüm ve deodorantlar
  • Egzoz gazları
  • Ormanların yok edilmesi
  • Fabrika bacalarından çıkan karbondioksit
  • Fosil yakıtlar

 

İnsanların doğa üzerindeki olumsuz etkilerinin artması sonucu güneş ışınları daha çok tutulur. Bu durumun sonucunda karbondioksit gazı artar ve dünyayı saran ozon tabakasında delinme ya da incelme gibi durumlar yaşanır. Bu da havanın aşırı ısınmasıyla sonuçlanır. O halde sera etkisi iyi mi sorusunda küresel ısınma tetiklendiği için ‘hayır’ yanıtı verilebilir.

Sera Gazı Nedir?

Sera gazı, sera etkisine sebep olan gazları ifade eder. Bunlar su buharı, nitröz oksit, metan gazı, karbondioksit ve florlu gazlardır.

 

  • Karbondioksit (CO2): İnsan faaliyetleri başta olmak üzere fosil yakıt kullanımıyla artış gösterir. Atmosferdeki en yaygın oranlı sera gazı olarak bilinir.
  • Metan (CH4): Metan gazı aslında karbondioksitten daha güçlüdür. Kısa bir süre atmosferde kalırken hayvancılık ve tarım faaliyetlerinde salınır.
  • Ozon: Troposferde sera gazı etkisi gösteren ozon gazı, Stratosferde koruyucu bir role sahiptir.
  • Nitröz Oksit: Endüstriyel faaliyetler ve tarım uygulamaları sonucunda oluşan bir sera gazıdır.
  • Azot Oksit: Atmosferde bir yüzyıldan fazla kalabilen bir sera gazıdır.
  • Florlu Gazlar: Endüstriyel işlemler ve imalat süreçlerinden sonra yayılan florlu gazların atmosferik ömrü uzundur.

 

Yapılan son araştırmalara göre insan kaynaklı sera gaz ve oranları güncellenmiştir. Bu süreçte enerji kaynaklı sera gazları %72 oranında yayılırken tarım kaynaklı sera gazları %11, sanayi kaynaklı sera gazları ise %6 oranında yayılmaktadır. İnsan kaynaklı sera gazları içerisinde ne yüksek oran enerji kaynaklı gazlardır.

Enerji kaynaklı sera gazı kaynaklarına bakıldığında ise aşağıdaki oranlar ortaya çıkmaktadır;

 

  • Kaçak emisyonları kaynaklı sera gazları %5.2
  • Diğer yakıt yanmaları kaynaklı sera gazları %8.4
  • İnşaat ve imalat kaynaklı sera gazları %12.4
  • Ulaşım sera gazları %15
  • Isınma ve elektrik üretimi kaynaklı sera gazları %31

 

Sera Etkisi Nasıl Gelişir?

Sera etkisinin oluşmasındaki en önemli faktör, fosil yakıtların kullanımıdır. Son birkaç yıl içerinde bu konuda ciddi farkındalık çalışmaları yürütülmektedir. Ayrıca sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımına dair teşvikler yapılmaktadır. Bunlara rağmen fosil yakıtlarının kullanımı ciddi boyutlara ulaşmıştır.

Araç egzozlarından ve fabrika bacalarından yükselen karbondioksit gazı ormanları yok etmeye devam ederken, oksijenin azalmasına ve sera etkisinin artmasına neden olmaktadır. Küresel ısınmayı beraberinde getiren bu durumlar sonucunda aşağıdaki tehlikeler oluşmaktadır;

 

  • İklim değişiklikleri yaşanır. İklim değişikliği insanların sağlığını direkt olarak etkiler. Alerji, kalp ve solunum hastalıklarının artmasına neden olur.
  • Sıcaklık artışları yaşanır ve çok büyük alanlarda yangınlara sebep olabilir.
  • Sıcaklıkların artması, su kaynaklarını azaltır ve zamanla kurutur.
  • Hava durumlarını tam olarak kestiremeyen hayvanların göç takvimleri değişir. Buda birçok canlı türünün yok olmasına sebep olabilir.
  • Mevsimlerin dengesi bozulacağından sonbaharın geç, ilkbaharın ise erken gelmesi gözlemlenebilir. Ayrıca kış ayları daha sıcak geçer.
  • Çölleşme ve kuraklık artar. Bu durum sel ve kasırga oluşumunu tetikler.
  • Kıyı bölgelerde toprak kaymaları yaşanır.
  • Kutuplar erimeye başlar. Haliyle okyanuslar yükselir.
  • Buzullar hızlı erimeye devam ederken, kıyı kesimler sular altında kalabilir.

 

Sera gazı salınımını engellemek amacıyla bazı tedbirler alınabilir. Evleri ısıtmak için kömür yerine farklı ısınma yöntemleri geliştirilebilir. Ayrıca sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılabilir ve atıklar geri dönüştürülebilir. En önemlisi de egzoz emisyon ölçümleri periyodik olarak yapılabilir. Bu süreçlerin tamamı sera etkisini azaltacağından, yukarıda sıralanan faktörlerin ortadan kalkmasını sağlayabilir.

Sera gazının azaltılması için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanmaktadır;

 

  • Fosil yakıtlar yerine kalorisi yüksek yakıtların ek yakıt şeklinde kullanılması
  • Atık suların arıtılması
  • Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması
  • Yeşil alanların artırılması
  • Enerji verimliliği düşük olan mutfak, soğutma ve ısıtma aletlerinden kademeli olarak vazgeçilmesi
  • Enerjinin verimli kullanılabildiği ekipmanlara teşvik edilmesi
  • Gölet ve göllerin artırılması
  • Yaşlı araçların kullanımından vazgeçilmesi
  • Ormanlık alanların artırılması
  • Yalıtımlı binaların sayısının artırılması
  • Emisyon değerleri düşük olan deniz ve karayolu taşıtlarının teşvik edilmesi
  • Sulak alanların koruma altına alınması
  • Yoğun enerjili sanayi tesislerine sera gazı emisyon sınırlamasına yönelik aksiyonların artırılması

 

Karbon Ayak İzi ve Sera Etkisi Bağlantıları

Karbon ayak izi ve sera etkisi arasındaki bağlantı aslında insan aktivitelerinin çevresel sonuçlarını anlamak amacıyla önemli bir yere sahiptir. En basit tanımıyla karbon ayak izi, 2000’li yıllarda insan faaliyetlerinin doğa üzerinde bıraktığı hasarı ölçmek adına geliştirilmiştir. Bu hasar, karbon salınımı cinsinden ölçülür. Toplulukların, kurum veya bireylerin dolaylı ya da doğrudan atmosfere yaydığı sera gazlarının, karbondioksit cinsinden değeri de yine karbon ayak izini ifade eder.

 

Karbon ayak izi ve sera etkisi arasındaki bağlantı doğrudan insan faaliyetleriyle ilişkilidir. Sürekli artan karbon ayak izi, sera etkisini güçlendirmektedir. Sera gazı emisyonlarının artmasıyla beraber küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Karbon ayak izini etkileyen faktörler ise aşağıdaki gibi sıralanır;

 

  • Çevre kirliliği
  • Teknolojik gelişmeler
  • Doğal hayatı koruyamama
  • Fosil yakıt tüketimi
  • Sanayileşmenin artması
  • Nüfus artışı
  • Kentleşme
  • Atıklar
  • Doğal kaynakların hızlı ve kontrolsüz bir şekilde tüketilmesi
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranının azalması
  • Geri dönüşüm sistemlerinin kullanılmaması

 

Karbon ayak izinin azaltılması için başvurulabilecek yöntemler;

 

  • Birden fazla kişiyle araç kullanmak: Enerji tüketimi azalır ve emisyonları düşürür.
  • Yürüyüş ya da bisiklet tercih etmek: Bu aktiviteler her zaman çevre dostu alternatiflerdir.
  • Toplu taşıma araçları: Bireysel araç kullanımının azaltılarak toplu taşıma araçları tercih edilerek emisyon azaltılabilir.
  • Tasarruflu cihazlar: Enerji tüketimini azaltarak yüksek verimliliği olan cihazlar kullanılabilir.
  • Enerji kaynakları: Rüzgâr ve güneş enerjisi kaynaklarından yararlanarak karbon ayak izi azaltılabilir.

 

Bunlara ek olarak bireysel su tasarrufu ve az tüketim alışkanlıkları kazanmak da karbon ayak izini azaltacaktır. Ayrıca tekrar kullanılabilir ürünlerin tek kullanımlık ürünler yerine tercih edilmesi, atık miktarını azaltır ve geri dönüşüme katkıda bulunur.

paylaş

Yorum Yapın