Loading
Katı Yakıt Sınırlamaları (1)

Katı Yakıt Sınırlamaları ve ÇED Raporu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan Yakıt ve Yakma Sistemleri Hakkında  Genelge, sanayi tesislerinde kullanılan yakıt ve yakma sistemlerine yönelik önemli düzenlemeler getiriyor. Bu düzenlemeler hem mevcut hem de yeni kurulacak tesisleri kapsıyor ve özellikle çevresel sürdürülebilirliği ve hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlıyor. Mevcut tesisler için bir geçiş dönemi tanınırken, yeni tesisler için daha sıkı kontroller ve uyum süreçleri getiriliyor.

Mevcut Tesislerin Sorumlulukları ve Geçiş Süreçleri

Mevcut tesisler, 1 Ocak 2030 tarihine kadar emisyon sınırlarına uyum sağlamak zorundadır. Bu tesislerde kullanılan katı yakıt (biyokütle hariç) ve biyokütle kullanımlarına ilişkin şu sorumluluklar bulunmaktadır:

  1. SO2 (Kükürt Dioksit) emisyonu için %50 sınır değeri aşılmamalıdır.
  2. Toz emisyonu 200 mg/Nm³ sınırını geçmemelidir (%6 hacimsel O2 esas alınarak).
  3. Bu süre zarfında mevcut tesislerin emisyon izinleri geçerliliğini korur, ancak tesislerin bu süreçte düzenli ölçüm yaparak değerlerini izlemeleri ve belirlenen sınırları aşmamak için gerekli önlemleri almaları gereklidir.

Bu geçiş süreci, mevcut tesislerin uyum sağlaması için gerekli teknolojik yatırımları yapmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca, emisyon değerlerinin kontrolü için Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEÖS) kurulması zorunludur. Tesisler, ÇED raporu zorunluluğu olmaksızın geçiş sürecinde bu uyumu sağlayacak şekilde düzenlemeler yapabilir.

Yeni Kurulacak Tesisler İçin Getirilen Düzenlemeler

Yeni tesisler için daha katı düzenlemeler uygulanmaktadır. Bu tesisler, genelgedeki düzenlemelere anında uymak zorundadırlar ve kurulumu planlanan her yakıt sistemi için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu alınmalıdır. Özellikle katı yakıt ve biyokütle kullanımı için şu sınır değerler belirlenmiştir:

  1. SO2 emisyonu %50 sınırını aşmamalıdır.
  2. Toz emisyonu ise 200 mg/Nm³ sınırını geçmemelidir.
  3. 1 Ocak 2030 tarihinden itibaren bu tesisler için daha sıkı emisyon denetimleri uygulanacak ve tesislerin sürekli olarak hava kalitesi yönetimi ve emisyon ölçüm sistemlerini devrede tutmaları gerekecektir.

Yeni tesislerin ayrıca SEÖS kurma zorunluluğu vardır. Bu sistem, yakıt sistemlerinin atmosfere yaydığı gazların sürekli izlenmesini ve yasal sınırların aşılmaması için anlık müdahalelere olanak tanır.

İzin, Lisans ve ÇED Kapsamındaki Değişiklikler

Yeni genelge, sanayi tesislerinde hem mevcut hem de yeni sistemlerde izin, lisans ve ÇED raporu süreçlerinde önemli değişiklikler getirmektedir. Özellikle, yeni tesisler ve yakıt değişikliği yapacak tesisler için şu adımlar kritik önem taşır:

ÇED Zorunluluğu

Yeni yakıt sistemleri kuracak tesisler, faaliyetlerine başlamadan önce ÇED raporu almak zorundadır. Bu rapor, tesisin çevreye olan potansiyel etkilerini değerlendirir ve önleyici tedbirler önerir. Özellikle katı yakıt ve biyokütle gibi çevreye zararlı olabilecek yakıtlar için bu rapor, projenin onaylanması açısından hayati önem taşır. Daha fazla bilgi için Ekol Çevre ÇED Hizmetleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Çevre İzni ve Lisans

Tesislerin faaliyetlerine devam edebilmesi için çevre izinleri ve gerekli lisansların alınması zorunludur. Genelge, yakıt sistemlerinde kullanılan teknolojilere göre izin sürecini daha sıkı hale getirmiştir. Hava emisyonu izni için, tesislerin belirlenen emisyon sınır değerlerini aşmaması gerekmektedir. Bu izin, sürekli emisyon ölçüm sistemleri tarafından sağlanan verilerle doğrulanır. genelgeye göre yapılacak değişiklikler için çevre izin süreçlerinin yenilenmesi gerekmektedir. Bu konuda Ekol Çevre'den danışmanlık hizmeti alabilrsiniz. 

Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEÖS) Kurulumu

Hem mevcut hem de yeni kurulacak tesislerde SEÖS sisteminin kurulması zorunludur. Bu sistem, atmosfere salınan zararlı gazların sürekli izlenmesini sağlar ve tesislerin emisyon sınırlarını aşmasını engeller. SEÖS, ısı gücü 10 MW üzerinde olan tüm yakıt tesisleri için zorunlu hale getirilmiştir. SEÖS hakkında daha fazla bilgi almak için Ekol Çevre'den danışmanlık alabilirsiniz.
SEÖS verileri, düzenli aralıklarla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na raporlanır ve denetimler bu veriler üzerinden yapılır. Bu, emisyon değerlerinin anlık takibi ve yasal sınırların aşılmaması açısından kritik bir önlem olarak öne çıkmaktadır.

Tarihsel Geçiş ve Uyum Süreci

Genelge, hem mevcut tesislere uyum sağlamak için bir geçiş dönemi tanırken, yeni tesislerde anında uyum zorunluluğu getirmiştir. Özellikle, 1 Ocak 2030 tarihine kadar mevcut tesislerin emisyon değerlerini kontrol altına alması beklenmektedir. Bu tarihten sonra ise, tüm sanayi tesislerinin emisyon değerlerinin daha sıkı denetime tabi tutulacağı ve herhangi bir sınır aşımının ciddi yaptırımlarla karşılanacağı belirtilmiştir.

Sonuç

Sanayi tesislerinin, hem çevresel sürdürülebilirliği sağlamak hem de yasal uyumluluğu korumak için bu genelgeye uyması büyük önem taşımaktadır. Mevcut tesisler için tanınan geçiş süreci, tesislerin emisyonlarını kontrol altına alabilmeleri için fırsat sunarken, yeni tesisler daha sıkı düzenlemelere tabi olacaktır. ÇED raporları, çevre izinleri ve SEÖS gibi düzenlemeler, sanayi tesislerinin çevre üzerindeki etkilerini minimize etmeyi ve Türkiye’nin çevre koruma hedeflerine ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Bu düzenlemeler, hem çevreye zarar veren unsurların kontrol altına alınmasını hem de sanayi sektöründe sürdürülebilir teknolojilere geçişin hızlanmasını teşvik etmektedir. Ekol Çevre  ile bu süreçlerde doğru adımlar atarak çevresel uyumunuzu en üst seviyeye çıkarabilirsiniz.

paylaş

Yorum Yapın